İş hayatında hizmet kalitesi kadar çalışan onuru da korunmak zorunda

İş hayatında hizmet kalitesi kadar çalışan onuru da korunmak zorunda

Yayınlanma: 08 November 2025, 14:32 3 Görüntüleme

İş hayatında hizmet kalitesi kadar çalışan onuru da korunmak zorunda.

Kısa süre önce, görevim gereği bir müşterimizin satın aldığı mermer banyo dolabının montaj sürecini yönettim. Teknik ekip, duvarın yapısı ve altyapısının ürünün güvenli montajına elverişli olmadığını tespit etti. Gerekli güçlendirme yapılmadan montajın riskli olduğu, açık ve somut verilerle kendisine iletildi.

Beklentimiz basitti: Profesyonel uyarıya saygı duyulması, birlikte çözüm üretilmesi.

Bunun yerine; WhatsApp üzerinden gönderilen ses kayıtları ve mesajlarla, şahsıma ağır küfürler, onur ve saygınlığı hedef alan ifadeler, mesleki itibarımı zedelemeye yönelik aşağılayıcı söylemler yöneltildi. Bu süreç, birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımın huzurunda gerçekleşti ve artık sadece bir “müşteri memnuniyeti” meselesi olmaktan çıktı; doğrudan kişilik haklarıma ve mesleki itabıma yönelik sistematik bir saldırıya dönüştü.

Şunu net olarak ifade etmek isterim:

  • Hiç kimsenin, hiçbir ticari ilişki veya memnuniyetsizlik gerekçesiyle bir çalışanı hedef alarak hakaret etme, tehdide varan söylemlerde bulunma, itibar suikastı gerçekleştirme hakkı yoktur.
  • “Müşteri her zaman haklıdır” söylemi, hukuka ve insan onuruna aykırı davranışları meşrulaştıracak bir kalkan değildir.
  • Kurumsal itibar kadar, sahada emek veren her bir çalışanının onuru da şirketlerin sorumluluğundadır.

Bu nedenle, ilgili kişi hakkında kişilik haklarıma yönelen bu ağır saldırı sebebiyle hukuk yoluna başvurmuş bulunuyorum. Talep edeceğim manevi tazminatın, avukatlık ücreti ve yargılama giderleri hariç kalan kısmını TÜRGEV Eğitim Vakfı’na bağışlama irademi de kamuoyuyla paylaşıyorum. Bu sürecin odağı maddi kazanım değil; ilkesel bir duruş, çalışan onurunun ve mesleki saygınlığın korunmasıdır.

Bu paylaşımı;

  • Benzer durumlara maruz kalan profesyonellere “yalnız değilsiniz, hukuki yollar var” demek,
  • İşverenlere ve yöneticilere, çalışanlarının arkasında durmanın kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatmak,
  • Ticari ilişkinin de bir insanlık zemini olduğunu, eleştiri hakkıyla hakaretin birbirinden çok net şekilde ayrılması gerektiğini vurgulamak için yapıyorum.

Saygı sınırlarını koruyan herkesle çalışmaya, teknik doğrulardan taviz vermeden çözüm üretmeye devam edeceğim.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Yorumunuzu Ekleyin

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

Giriş Yap Ücretsiz Kayıt Ol

Henüz onaylanmış yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Tayfun Taşkın - Uzman Danışman