Her kelime, bir niyetle doğar ve bir ruhtan yola çıkar. Bu sayfalar, o kelimelerin özgürce nefes aldığı bir alandı. Fakat anladım ki, ruhu özgür olan her şey gibi, kelimeler de dar kalıplara sığdırılmaya, sığ zihinlerde yargılanmaya mahkûm edilebiliyor.
Bu yüzden, onları yanlış yorumlanacakları vitrinlerden çekiyorum. Anlamını yitirdiği, bir bahaneye dönüştürüldüğü bu sahnede daha fazla kalmalarına izin vermiyorum. Bu bir suskunluk değil, kelimelerin onurunu koruma eylemidir. Onları ait oldukları yere, yani anlayan zihinlerin ve hisseden kalplerin sonsuzluğuna emanet ediyorum.
Yüksekliği hayal edemeyenler, uçan her şeye taş atar.