O Koltuk: Karanlık Bir İç Sesin Günlüğü

O Koltuk: Karanlık Bir İç Sesin Günlüğü

Yayınlanma: 30 December 2025, 01:01 8 Görüntüleme

Bazen insan, çalıştığı ofiste terfiyi alacağına inanır.
Üstelik en çok sevdiği işi yaparken…
Sanki sevgi, sadakat ve emek birleşince kapılar açılacakmış gibi.

Açılmaz.

Çünkü sen kapıyı ararken, anahtarı ararken, “doğru zamanda doğru kişi olmayı” beklerken… bir bakarsın:
Tepeden bir görüntü iner zihnine.
Senin hayal ettiğin koltukta, senin kafanda büyüttüğün o makamın içinde tanımadığın biri oturur.
Yabancı. Rahat. Sanki hep oraya aitmiş gibi.

O an önyargı doğar.
Hızlı, acımasız, kendini haklı sanan bir şeydir önyargı.
Ardından sanrılar gelir.
“Ben daha iyiydim.”
“Ben daha çok çalıştım.”
“Bu adil değil.”
Ve bütün bu cümleler, tek bir feryadın farklı maskeleridir:
Kaptırdın.

Ama asıl mesele şu:
Her şey yolunda sanırsın… değildir.

Terfiyi çok istemen seni terfiye layık yapmaz.
Hak ettiğini düşünmen de bir hak doğurmaz.
Kafanın içinde “hak” diye büyüttüğün şey, çoğu zaman sadece beklentidir.
Beklenti ise hiçbir masaya oturmaz, hiçbir imza atmaz, hiçbir koltuğu sana vermez.

Evet, eğer bulunduğun yeri yoktan var etmiş olsaydın…
Eğer gerçekten bir şeyi kurmuş, sıfırdan ayağa kaldırmış olsaydın…
Belki düzen bir anlığına tersine dönerdi.

Ama yine de bitmezdi.
Çünkü bu dünyada sadece sonuçlar yoktur; anlatılar vardır.
Kimin anlattığı, kimin sustuğu, kimin görünür olduğu vardır.

Ve sen…
Sen o zamansız gelen çelimsiz yükselme arzusuyla her işi yüklenmeye çalışan kişisin.
Bir yandan “sessizce çalışsam yeter” dersin.
Diğer yandan içinin bir yeri, kıstırılmış bir hayvan gibi çırpınır:
“Beni görün.”
“Beni takdir edin.”
“Ben buradayım.”

Sonra kendini sevdirmek için takla atarsın.
Başarını paketlersin, cilalarsın, insanlara sunarsın.
Kendini bir şey sanmak için kendi etrafında dönersin.
Küçük, yorucu, acıklı bir döngü.

Ve acı hakikat şudur:
Bu çoğu zaman işe yaramaz.

Çünkü bazı yerlerde insan, insan olarak değil; rakam olarak yaşar.
Bazı patronlar, mutlak hâkimiyetin sadece kendilerinde olmasını ister.
O yüzden senin emeğin “katkı”dır, senin duygun “zayıflık”tır.
Senin kırgınlığın “problem”dir.
Senin umudun “saflık”tır.

Duygusal düşünmen sadece senin suçun.
Onlar bunu sever: senin suçlu hissetmeni.
Böylece daha çok taşırsın.
Daha çok yüklersin.
Daha az konuşursun.
Daha çok katlanırsın.

Profesyonel düşün.
Bu cümle bir tavsiye değil; bir uyarı.

Çünkü orada kalırsan, takılırsın.
Bir noktadan sonra çürüme başlar:
Beklemek çürütür.
İçinde biriken öfke çürütür.
Haksızlık hissi çürütür.
Sonra sen, sen olmaktan çıkarsın.

Hele ki seni gazlamak için seni aşağılamaya çalışan yöneticilerinle karşı karşıya gelme.
Gelirsen de duymazdan gel.
Çünkü onlar tartışma istemez; yıpranmanı ister.
Seni kendine benzetmek ister.
Seni küçük düşürerek büyümek ister.

Aksi halde “şeker toplayan küçük kurtlar” gibi olursun:
Etrafına dökülmüş kırıntıları toplarsın.
Her gün daha çok eğilirsin.
Her gün daha çok teslim olursun.
Karınca kölesi olursun; taşırsın, taşırsın, taşırsın…
Ve bir gün fark edersin: taşıdığın şey sen değilsin, onların düzeni.

Peki ne yapacaksın?

Avını komodo ejderi gibi ısırmak ve takip etmek… derler ya.
Sabırla, sessizce, dönmeden.
Elbet sindirilebilir kıvama gelir.
İşte son hamleni o zaman yaparsın.

Ama kendini kandırma.
Sen komodo ejderi değilsin.
Ve yöneticilerin, patronların da av değil.

O yüzden seçeneklerin aslında iki tane.
Net. Sert. Sade:

Ya sessiz ol ve çalış.
Gerçekten sessiz ol. İçinden bağırmadan.
Görülmek için çırpınmadan.
Kendini pazarlamakla kendini tüketmeden.

Ya da risk al.

Arkanı dön.
Telefon rehberini sil.
Eskiler için yok ol.
Yeni dünyana merhaba de.

Ama bunu “kaçmak” diye romantikleştirme.
Bu bir kaçış değil; yön değiştirme olmalı.
Eski hatalardan ders alıp, daha bilinçli olmaktır.
Stratejik olmaktır.
Ne yapması gerektiğini bilmek… ve yapmak.

Terfi bekleme.
Git o koltuğa otur.

Sende o Hamun-R var…
Eğer terk etmeyi başarabildiysen.

Ama hâlâ çalışıyorsan…
Her şeyden vazgeç.
İşine bak.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Yorumunuzu Ekleyin

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

Giriş Yap Ücretsiz Kayıt Ol

Henüz onaylanmış yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!